Başkentin önemli sembollerinden Ankara Kalesi’nin surlarla çevrili alanının içinde yer alan yaşam, tarihe yolculuk yapmanın yanı sıra eskimeyen mahalle kültürünü de yaşatıyor. Kalenin içinde kuşaklardır yaşayanlar asırlar kokan tarihin hemen yanı başında olan yaşamı anlattı.
Yayınlanma:Güncelleme:45 views
Tam olarak ne zaman yapıldığı kesin olmasa da Milattan Önce 33 ile 476 tarihleri arasında inşa edildiği tahmin edilen Ankara Kalesi, asırlarca farklı medeniyetlere ev sahipliği yaptı. Geçmişte çeşitli nedenlerle kaleye hakim olan devletler tarafından ordugah, mühimmat deposu ve gözetleme merkezi olarak da kullanılan kale, günümüzde Ankara’nın en turistik yerlerinden birisi olarak öne çıkıyor.
Geçmişte ‘Atpazarı’, ‘Samanpazarı’ ve ‘Koyunpazarı’ ismiyle ticaretin merkezi olarak öne çıkan meydanlar günümüzde turistik cazibesiyle öne çıkıyor. Surların içinde kalan kısımda farklı dönemlerinde ahşap, kerpiç ve tuğladan yapılmış ‘Ankara Evleri’nde yaşayanlar ise tarih kokan sokaklarda Ankara Kalesi’nin yanı başında günlük yaşamlarını sürdürüyor. Kaleyi ziyarete gelen yerli ve yabancı turistler ise İçkale sokaklarında oyun oynayan çocukların, evlerin önünde gündelik işlerini yapanların ve esnaf sesleri arasında eskimeyen mahalle kültürüne tanıklık edilebiliyor.
2 yaşında Kaleiçi mahallesine taşınan 58 yaşındaki Filiz İlhan 56 yıldır kalede yaşamını sürdürüyor. Babasının iş yerine daha kolay ulaşabilmesinden dolayı ‘kaleye gidelim’ diyerek kendilerini buraya getirdiğini dile getiren İlhan, günün büyük bir bölümünü kalenin içinde geçiriyor. Tarihi kokan sokaklarda güzel bir çocukluk geçirdiğini ifade eden İlhan, kalede yaşamın tek zorluğunun yüksek yokuş ve ulaşım sıkıntısı olduğunu kaydetti.