Osmanlı İmparatorluğu’nun şehirlerinde inşa ettiği yüzlerce yapıyla kentlerin silüetine damga vuran Mimar Sinan, yüzyıllardır ayakta olan eserleriyle hayranlık uyandırmaya devam ediyor. Kayseri’nin Ağırnas köyünde 1490’da dünyaya gelen Mimar Sinan, Yavuz..
Yayınlanma:Güncelleme:44 views
Osmanlı İmparatorluğu’nun şehirlerinde inşa ettiği yüzlerce yapıyla kentlerin silüetine damga vuran Mimar Sinan, yüzyıllardır ayakta olan eserleriyle hayranlık uyandırmaya devam ediyor.
Kayseri’nin Ağırnas köyünde 1490’da dünyaya gelen Mimar Sinan, Yavuz Sultan Selim döneminde devşirme olarak İstanbul’a getirildi.
Yavuz Sultan Selim’in 1516’da başlayan Mısır seferine katılarak bölgedeki mimari eserleri tanıma imkanı bulan Sinan, Selçuklu ve Safevi dönemi yapılarının yanı sıra antik yapıları da inceledi. Böylece mimari-şehir ilişkileri ile kent planlaması konularında önemli birikim elde etti.
Kanuni Sultan Süleyman döneminde ise yeniçeri olan Sinan, 1521 Belgrad ve 1522 Rodos seferlerine katıldıktan sonra başarılarıyla yükseldi.
Irakeyn seferi sırasında 1534’te Lütfi Paşa’nın emriyle Tatvan’da Van Gölü kıyısında 3 kadırga inşa eden Sinan, idaresini de üstlendiği bu gemileri top, tüfek gibi silahlarla donatarak Safevi birliklerinin durumu hakkında bilgi topladı.
Kanuni Sultan Süleyman’ın birçok seferinde yakınında bulunup hizmet ederek yükselen Sinan’ın asıl amacı ise mimarlık yapmaktı.
Yine Sadrazam Lütfi Paşa’nın görevlendirmesiyle 1538’de Kara Boğdan (Moldova) seferinde Prut Nehri üzerine 13 günde yaptığı köprüyle Kanuni’nin takdirini kazanarak baş mimarlıkla mükafatlandırıldı.
Mimar Sinan, baş mimarlık görevini Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim ve III. Murat dönemlerinde 49 yıl yerine getirdi.