Ferit Öngören Diyarbakır’ın Hacıhan köyünde doğmuştur. Cemile Hanım ve Garp Linyitleri İşletmesi’nde madenci olan Bedrettin Bey’in oğulları olan Öngören, ailenin ortanca çocuğu idi. Ferit Öngören’in ağabeyi şair Veysel Öngören, kardeşi..
Yayınlanma:Güncelleme:89 views
Ferit Öngören Diyarbakır’ın Hacıhan köyünde doğmuştur. Cemile Hanım ve Garp Linyitleri İşletmesi’nde madenci olan Bedrettin Bey’in oğulları olan Öngören, ailenin ortanca çocuğu idi. Ferit Öngören’in ağabeyi şair Veysel Öngören, kardeşi ise oyun yazarı Vasıf Öngören idi. 1935-37 Doğu ayaklanmaları nedeniyle ailesinin Diyarbakır’ın Bismil ilçesinden Kütahya’nın Tavşanlı ilçesine gönderilmesi nedeniyle ilk ve ortaokulu Tavşanlı’da, liseyi Afyon’da okumuştur. 1958 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmuştur. Avukatlık mesleğini çok sevmesine rağmen yazar ve çizer olmayı tercih eden Öngören, Babıali’ye geçmiştir.
1950’de Tavşanlı’da Filiz dergisini, 1972-74 yılları arası Yeni a dergisini (27 sayı) ve 1966’da Lastik – İş Sendikasının yayın organı Lastik İş gazetesini çıkarmıştır. Gün gazetesinde masal ve halk öykülerini resimleyen Öngören, Dolmuş ve Yön dergilerinde çizmiş, Gırgır dergisinin kuruluşuna “espri verici” olarak katılmıştır. 1970’den itibaren Meydan, Cumhuriyet, Günaydın, Sabah ve Bugün (Tekin, 1999: 521) gazetelerinde köşe yazarı olarak çalışmıştır; “Selam” başlıklı günlük yazılar yazmıştır.
1969’da Semih Balcıoğlu ve Turhan Selçuk ile birlikte Karikatürcüler Derneği’ni kurmuş ve 1974’te bu derneğin başkanı olmuştur. Yazar, bu dönemde ve sonrasında da devam ettirilen Uluslararası Nasrettin Hoca Karikatür Gösterisi’ni başlatmıştır, Karikatür Müzesi’nin kurulmasına öncülük etmiştir . 1963’de Steinbeck’in Bitmeyen Kavga adlı romanına yaptığı kapak resmi nedeniyle hakkında dava açılmış ancak davada aklanmıştır. Evli ve iki çocuk babası olan Öngören vefat ettikten sonra cenazesi Zincirlikuyu Camii’nden kaldırılarak Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilmiştir. Türk mizah tarihini en iyi bilenlerden biri olan Öngören, mizah ve karikatür alanında yaptığı çalışmalarla tanınmıştır. Yazar, Türk mizah ve karikatür edebiyatında önemli bir boşluğu dolduran, başyapıt niteliğindeki bu eserlerinde mizahın eğlence ve hoşgörü boyutlarıyla gelişimini sürdürdüğünü belirtmiş, mizahın ortaya çıkabilmesi için hoşgörü ortamının kurulması gerektiğine inanmıştır. Yazara göre mizahın bir sanat ve hüner olarak değerlendirilmesi mizahın çeşit ve türlerinin artmasına neden olmuş, genel bir eğlenceyi anlatan mizah, zamanla şaka, hiciv, alay, matrak, nükte, taşlama gibi çeşitlere ayrılmıştır. Mizah ve hiciv arasındaki farka da değinen yazar, hicivde belirli bir kişi ya da kişilere saldırı söz konusu iken mizahta hicivdeki gibi kişilere açık bir saldırı söz konusu olmadığını belirtmiştir. Öngören’e göre iyi ile kötünün çatışmasında, kötünün ortadan kaldırılması sonucu oluşan mizah, kötü güçlerin insanda bıraktığı olumsuzlukları anlatmıştır. Mizah, gerçekliği sona eren kötünün taklidini yaparak neşeyi oluşturmuştur. Mizahî yazıları, mizah araştırmaları ve karikatür üzerinde çalışmalar yapan yazar, karikatürist kimliğiyle de pek çok esere imza atmıştır. Öngören, çeşitli yazar ve şairlerin eserlerine kapak ve desenler hazırlamış, Edip Cansever, Orhan Kemal gibi edebî şahsiyetlerin eserlerinin içeriğini çizgileriyle süslemiştir. Balcıoğlu, Öngören’in çizgisinin ve espri anlayışının hiç kimseye benzemediğini, değişik ve zarif deseninin kendisini karikatürümüzde ayrı bir kategoriye taşıdığını belirtmiştir (Balcıoğlu 2003: 239-241). Kendisiyle yapılan bir röportajda karikatürün dergi ve gazetelerde daha çok yer almasını sağlamak gerektiğini düşünen Öngören, kurdukları derneğin sürekliliği sağlaması ve yarışmaları duyurmadaki önemini belirtmiştir. Çocuk hikâyeleri de resimleyen Öngören, derlediği ve çizdiği eserlerle halk öykülerinin çocuklar tarafından da okunmasını sağlamıştır.