Eskişehir’de yaşayan Kırım Tatarı Kübra Köken, küçük yaşlardan beri evlerinde her zaman yapılan çiböreğin yapımını büyük bir tutkuyla sürdürürken, kültürüne düşkün olmasıyla ön plana çıkıyor. Köken, uzun yıllar Sakarya’daki iş..
“Atalarımdan miras kalan ‘Çöven’ hala mutfağımdadır”
Köken, Tatarların nesiller boyu adetlerini aktarmaya çalıştığını anlatarak, “Bölgede Kırım Tatar nüfusunun çok olması Eskişehir’le çiböreği özdeşleştirmiştir. Bizim büyük atalarımız 1881 yılında gelmeye başlamışlar. Bu insanlar o gün geldiklerinde bir kazan getirmişler, çibörek onda yapılırmış. Bu dökümlü kazana ‘Çöven’ deriz. Atalarımdan miras kalan çöven hala mutfağımdadır. Tatar halkı hala Kırım’daki adetlerimizi nesiller boyu aktarmaya çalışır. Kırımdan göçerken bile kimse bırakmamış, çöven bize miras olmuş. Ateşlerini de bu kazanlarla taşıyıp oba kurdukları yerlerde harlıyorlarmış. Kırım’dan yaktıkları ateşi bu şekilde taşıyan insanlar var bizim tarihimizde. Bizim kültürümüzde düğünlerde bir hatim olur ve sonrasında insanlara çibörek ikram edilir. Cenazelerin yıl dönümlerinde mevlüt okutulduktan sonra, bebek Mevlitlerinden de sonra çibörek ikram edilir. Biz Tatarlar ne zaman toplansak çibörek yeriz. Çi, lezzetin zirvesi demektir. Köylerde misafir geldiğinde herkes dolabındaki eti keser, bıçaklarla kıyardı. Ununu herkes kendisi değirmende yaptığı için evde hep bulunurdu ve hemen misafir yemeği olarak çibörek yapılırdı. Çibörek, bizler için hem ekmek, hem yemektir ve sıcak servis edilir” diye konuştu.
KAYNAK:İHA
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.