Gazetemizin Yazı İşleri Müdürü Sebat Karabulut’un bu hafta haber siteniz için yazdığı köşesini paylaşıyoruz…
Yayınlanma:Güncelleme:47 views
Parmaklarımızın takadıyla yazabildiğimiz kadar aşık olduğumuz bu şehri anlatmak manevi olarak bana iyi geliyor. Çayımızı yudumlarken, ‘Ha Dur İki Kelime Daha Yazayım’ derken, sonra çaya bir yudum daha. Çayda güzelmiş. Neyse konuyu dağıtmayalım.
Diyarbakır, Allah’ın ilk yarattığı, insanlığın ilk başladığı, medeniyetlerin doğuşu, Miraç’ta müjdelenen ümmede hediye kent . Belki de Diyarbakır anlatamadığımız, yaşayamadığımız, çözemediğimiz kadar gizemli bir şehir. Hatta Mısır piramitlerinden daha çok sırlarla dolu desek bence yetmez.
Bu hayatta en güzel şey Diyarbakır’ı anlatmak, bu memlekete en büyük hizmet araştırmak, bu memlekete en büyük emek te karşılıksız ve menfaatsiz bu kentti sevmektir. Çok şükür bu şiarla hareket ediyoruz ve bu bilinçle klavyeye dokunuyoruz. Birileri bizi okusun, takip etsin veya cebimiz dolsun diye yazıp, çizmedik. Bu şekilde hareket etmek bu memlekete ve bu memleket insanına ihanettir.
Hafta sonu da Alabalığın On gözlerine gidip oturacağım ve oradan ilahi izdivaça çekileceğim.